4 Temmuz 2018 Çarşamba

Nargilenin Tarihsel Serüveni

Nargile ve nargile kültürünün tarihsel serüveni konusunda birbirinden farklılaşan yaklaşımlar olmakla birlikte en yaygın görüş, nargilenin anavatanının Hindistan olduğu biçimindedir.  Bugün artık evrensel düzeyde bilinen, kullanılan ve her geçen gün daha da yaygınlaşan nargile kullanımı, bir kaynaktan çıkarak bütün dünyaya yayılmış bir keyif içeceğidir. Tarihsel kaynaklara göre günümüzden yaklaşık olarak 500 yıl önce Hindistan coğrafyasında keşfedilen nargile, daha sonra İran, Ortadoğu ve Osmanlı üzerinden Batıya doğru ilerlemiştir. Bazı kaynaklara göre Hindistan’da nargilenin ilk kullanılışı, Hintlilerin hindistancevizine kamış takarak kenevir içmek şeklindedir.  Nargilenin bugünkü gibi tütünle kullanılması Osmanlı dönemine tekabül ettiğinden, esas yaygınlaşması ve itibar görmesi de Osmanlı dönemine atfedilmektedir.


Anavatanı Amerika olan tütünü ilk defa Kızılderililer kullanmıştır. Tütünün tarihsel ismi olan tabacco, yerlilerin tütün içtikleri saz borusunun adıdır. Nargile, uzun bir tütün tarihine sahiptir. Maya ve Astek uygarlıklarına kadar geçmişi dayanan tütün başlangıçta ayinlerde ve tedavi edici amaçlarla kullanılmıştır. Amerika’nın keşfinden sonra ilk Avrupalı yerleşimciler tütün içmeyi Kızılderililerden öğrenmiş daha sonra çok popüler olacağı Avrupaya Vespuçi, Macellan gibi Avrupalı gemiciler tarafından taşınmıştır. O dönem Portekiz’de bulunan Fransız elçisi Jean Nicot’un bu bitkiye gösterdiği ilgi üzerine tütün bitkisine nikotin adı verilmiştir. Avrupada tütüüretimi başladıktan sonra Macellan, tütünü Hindistan, Japonya ve Çin gibi Doğülkelerine götürmüştür. Böylece tütün, bütün dünya kıtasına yayılma başlamış ve üretimi hızlanmıştır. Tütünün nargile ile buluşması ise, 1600lü yıllarda Venedikli tüccarlar tarafından Osmanlı imparatorluğu ve Ortadoğülkelerine getirilmesi ile olmuştur.


Hindistan’dan sonra İranlıların, Arapların ve daha sonra Osmanlıların günlük yaşamlarına giren, böylece; kendine has bir gelenek haline gelen nargilenin ismi de Farsça’dan gelmektedir.



Günümüzde 
İranlılarıKalyan, Arapların “şişa” şeklinde anıyor olmalarına karşın; Nargile sözcüğünün, Farsça da, Hindistan Cevizi anlamındaki Nargil  sözcüğünden geldiği bilinmektedir. Hindistan cevizi denmesinin sebebi ilk olarak Hindistan cevizi ’nin dışındaki tütün benzeri tabakayı yakan ve cevizin içine soktukları kamışla keyif yapan Hintlilerdir. Zamanla Hindistan cevizi yerine kabak kullanılmıştır, kullananların sayısı arttıkça porselen ve bronz nargile için elverişli malzemeler haline getirilmiştir. Zamanla cam, billur, çini hatta gümüş gövdeli nargileler izlemiştir.
       




Bugün dünyanın her yerinde kullanımı bulunan nargile, farklı coğrafyalarda ve kültürlerde narcil, nargeela, narghile, argilee, narikela, shisha, hookah, hukka/huqqa, guduguda, hitboo, hublee bublee, waterpipe, celam/celim gibi sözcüklerle adlandırılmıştır.

Eskiden nargilede kullanılan tömbeki tütün yerine, yakın dönemlerdeki aromalı nargilelerin hayatımıza girmesi ile daha hafif ve kullanışlı bir içecek haline gelen nargile genç kesimler tarafından da tercih edilmeye başlandı…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder